World of Warcraft açıklama

Bir oyuna tam çözüm, rehber gibi yardımcı öğeler hazırlamak çok zordur. Anlatacağınız oyunun hemen hemen her hinliğini, detayını, tüyosunu ve açığını oyna***** bulup, bunları oyuncuya aktarmaktır misyonunuz. Return of the King gibi aksiyona dayalı oyunlarda bu nispeten daha kolay (GTA serisi hariç tabi ki, o oyunlar bitmez), Kotor gibi derin senaryolu ve bol bulmacalı oyunlarda ise çok daha zordur. Tabii World of Warcraft gibi kocaman bir "dünya" olan bir oyunun rehberini hazırlamak ise tam bir işkencedir, çünkü keşfedilecek hinliğin, öğrenilecek tüyonun neredeyse sınırı yoktur. Eh ben de size: "Tamam, bu rehberi okuyunca oyunun efendisi olacaksınız" gibi bir iddiada bulunmuyorum. Ne haddime. Ancak elimden geldiği kadar hesap açmadan yaratık avına, küçük bir parti kurmadan kocaman bir "guild" yaratmaya oyuncuların aklını işgal eden konularda sizlere yardımcı olmaya çalışacağım. Hem sizlere hem de bana şimdiden kolay gelsin.



Hesap Yaratma

Bildiğiniz gibi WoW belirli bir ücret üzerinden oynanan bir oyun. Bu durumda da kredi kartı gibi ödeme yöntemleri kullanmak gerekiyor. Oyuncuların büyük kısmına bu tarz hesap yaratma bölümleri karmaşık geliyor. O yüzden kurulum bitince karşılaşacağımız ilk kısım olan hesap yaratma ile başlayalım isterseniz.

WoW'da hesap yaratmak aslında oldukça kolay. Blizzard hemen her konuda olduğu gibi burada da son noktaya kadar uğraşmış ve kullanıcı dostu, sizi adım adım yönlendiren bir sistem geliştirmiş. Aslında benim anlatmama gerek yok ama, yine de konunun üzerinden söyle bir geçmekte fayda var.

Yapmamız gereken ilk şey, gerek oyuna başlamadan önceki autorundan, gerekse [Yalnızca Kayıtlı Üyeler Linkleri Görebilirler. 10 Saniyede kayıt Olmak İçin Tıklayınız...] adresinden Account Creation, yani hesap yaratma ile ilgili kısma ulaşmak. Burada Create Account düğmesine basarak gerekli işlemlere başlayabiliriz. Burada takip etmemiz gereken ve her daim ekranda gösterilen yedi adım bulunuyor. Bunları sa***** anlatacağım. İlk adım Blizzard'ın kullanım koşullarını okuyup bu koşulları kabul ettiğimiz bildirmek. Sayfada verilen linkten koşulların belirtildiği bölüme ulaşabiliyoruz. Burada size önerim bu koşulları es geçmeyip dikkatlice okumanızdır. İleride hoş olmayan sürprizlerle karşılaşmak istemezsiniz.



İkinci adım, Authentification Key girdiğimiz bölüm. Bu oyunun her kopyası ile gelen ve her kopya (kopya dediğime bakmayın, her kutudan bahsediyorum) için farklı olan bir anahtar kod. Verilen kısma bu kodu girdikten sonra üçüncü adım olan Contact Info, yani kişisel bilgilerimizi girdiğimiz bölüme geliyoruz. Dördüncü adımda, ödeme yöntemimizi seçmemiz gerekiyor. Kredi kartı numaramızı burada girmiyoruz. Burada sadece oyunun aylık ücretini ödemede kullanacağımız yöntemi belirliyoruz. Kullanabileceğimiz yöntemler: Kredi kartı ve Pre-paid yani önceden ödenmiş hazır oyun kartı. Avrupa için hazır oyun kartı henüz piyasa çıkmış değil. Malesef büyük ihtimalle de ülkemizde satışa çıkmaz. O yüzden eski yöntem kredi kartına başvurmamız gerekiyor.

Bundan sonraki adımlar basit. Beşinci adımda kredi kartı bilgilerimizi giriyoruz. Bu bilgilerin doğru olmasına büyük özen gösterin derim ben. Basit olmasına rağmen önemli bir kısım bu kısım. Artık son adımlara geldik. Altıncı adımda, gerekli son işlemleri de gerçekleştirerek hesabımızı yaratıyoruz. Son adımda da, önceki adımlarda girdiğimiz tüm bilgileri son bir kez kontrol edip hesabımızı onaylıyoruz. Artık biz de Azeroth'un kayıtlı bir sakiniyiz!

Bu konuda söylenebilecek çok fazla şey yok aslında. Hesabı yaratıp oyuna ilk kez girerken, tüm mmorpg'lerde olduğu gibi bir patch'leme olayına girişiyoruz. Ama merak etmeyin, sadece ilk patch olan Blizzard Downloader patchini indirmek vakit alıyor. Bu patch ileride diğer patch'leri indirip kurmaya yarıyor. Diğer patch'ler ise kısa sürede indiriliyor. Belirtmek istediğim son not ise olağan sunucu bakımı hakkında. Blizzard, sorunları en aza indirmek için her Cuma günü Merkezi Avrupa Zamanı (CET) ile sabah 07:00 - 11:00 arasında (Bizde 08:00-12:00) Avrupa sunucularına olağan bakım yapıyor. Bu esnada oyuna bağlanmak mümkün değil.

Kabul etmek gerekir ki bir bebeğe yürümeyi karşısına oturup anlatarak öğretemezsiniz. Size gülerler. Bu durum WoW için de geçerli. Ben de sonucunda sıradan bir oyuncuyum ve sizleri bu naçizane yazıyla birer WoW canavarına dönüştüremem. Aslında bu oyunun keyfi zorlanarak, kendi başınıza dünyayı keşfederek daha çok çıkar. Benim amacım, sizi biraz olsun bu "Dünya"ya hazırlamak. Ben sadece elinizden tutup ilk adımınızı atmanıza yardımcı olacağım, yürümek sizin işiniz.

Öncelikle oyuna girerken server ya da diğer adıyla Realm, yani diyar seçimi yapmalısınız. Tabi ki Türk oyunculara ulaşabileceğiniz serverları tercih etmek isteyeceksiniz. Şunu söyleyebilirim ki Türk oyuncuların en, ama en kalabalık oldukları server Burning Legion server'ı. Avrupa serverlarında WoW oynayan Türk oyuncuların %90'ı burada. Bazı oyuncular Burning Legion'ın fazla kalabalık bir server olduğunu ve zaman zaman servera bağlanmaya çalışırken uzun sıralar beklemek zorunda kaldıklarını söyleyeceklerdir size. Ben de Burning Legion'da oynuyorum, ama hiçbir zaman kalabalık yüzünden rahatsız olmadım. En fazla sıra beklediğim zaman 200 kişi bekledim, ki bu durumda bile sıramın gelmesi on dakika kadar sürdü.

Ama asıl önemli olan serverdaki Türk yoğunluğu. Şunu söyleyebilirim ki, Burning Legion'da oynarken karşılaşacağınız on kişiden en az üçü Türk. Benim bazı durumlarda aynı gün içinde ondan fazla Türk oyuncuyla karşılaştığım oldu. Ama eğer Türk oyuncuyla karşılaşmasam da olur, bana kalabalık olmayan bir server lazım diyorsanız size Sunstrider serverını tavsiye ederim. Zaten fazla sorun değil, istediğiniz zaman serverınızı değiştirebiliyorsunuz ve eski kararkteriniz bıraktığınız serverda kaydediliyor. Onunla da istediğiniz zaman devam edebiliyorsunuz.

Serverınızı seçtikten sonra, karakterinizi yaratma kısmına geliyorsunuz. Burada karakterimizin ırkını, sınıfını, fiziksel özelliklerini ve ismini belirliyorsunuz. İsim konusunda aklınızda birkaç isim belirlemenizi tavsiye ederim, bazen ilk düşündüğünüz isim önceden alınmış olabiliyor. Fiziksel özelliklere de vakit ayırmanızı tavsiye ediyorum, çünkü bu özellikleri bir daha değiştirebilme şansınız yok ve bu oyunu uzun süre o karakterle oynayacaksınız.

Irk ve sınıf seçimi WoW'da sıkıca birbirine bağlı. Her ırk her sınıfı seçemiyor. O yüzden seçiminizi dikkatli yapmanızı tavsiye ederim. Irklar ve seçebilecekleri sınıflar aşağıdaki gibi:

# Dwarf: Hunter, Rogue, Paladin, Priest, Warrior
# Gnome: Mage, Rogue, Warlock, Warrior
# Human: Mage, Priest, Paladin, Rogue, Warlock, Warrior
# Night Elf: Druid, Hunter, Rogue, Priest, Warrior
# Orc: Hunter, Rogue, Shaman, Warlock, Warrior
# Tauren: Druid, Hunter, Shaman, Warrior
# Troll: Hunter, Mage, Rogue, Priest, Shaman, Warrior
# Undead: Mage, Priest, Rogue, Warlock, Warrior



Bana sınıfını söyle...

Evet, gördüğünüz gibi ırk ve sınıf seçimi yaparken sizi zor anlar bekliyor. WoW oynayanların çoğunluğu (az farkla) Alliance ırklarından birini (Dwarf, Gnome, Human, Night Elf) oynuyorlar. Bunun sebebi biraz da olsa Alliance questlerinin başlangıçta nispeten kolay olması. İlk seviyeleri Alliance'ta Horde'a göre (Orc, Tauren, Troll, Undead) daha hızlı atlıyorsunuz. Peki hangi ırkı ve sınıfı seçmeli? Bu aslında tamamen sizin düşündüğünüz ve sevdiğiniz oyun tarzına bağlı. Sınıfları kısaca tanıtmak gerekirse:

# Hunter: Menzilli silahlarda etkili. Onuncu seviyeden sonra yanına alabildiği hayvanı ile ölümcül bir ekip oluşturuyor. Hayvanı rakiplerin arasına dalarken kendisi de menzilli silahları ile rakiplerine ölüm yağdırıyor. Çok iyi bir gözcü.

# Rogue: Tam bir gizlilik ustası. Gizlenebilme yeteneği ile Hunter'dan başka gözcülük yapabilen tek kişi. Tuzakları ve kilitleri etkisiz hale getirmede usta. Sinsi saldırıları ile ölümcül.

# Paladin: Krallığın koruyucusu, kötülerin ve yaşayan ölülerin kabusu. Yakın savaştaki yeteneği, geniş koruma ve auralar ile birleşince ortaya kayda değer bir rakip çıkıyor. Ölüleri diriltme ve iyileştirme büyülerinin yanında güçlü bir savaşçı olmasıyla her grubun aranan adamı oluyor.

# Priest: İyileştirici, koruyucu ve güçlendirici büyüleriyle tam bir destek karakteridir. Ancak yakın dövüşte çok güçlü değildir. Yüksek manası ve güçlü büyüleriyle zor durumdaki grupların bir numaralı yardımcısıdır.

# Warrior: Tam bir savaş makinası olan bu karakter, yakın dövüşte rakipsizdir. Oyun içinde savaşçılar için kullanılan "Tank" lakabına fazlasıyla layıktır. Yüksek hit point seviyesi, geniş silah seçeneği ve özel kabiliyetleri ile tam bir canlı kalkan. Her gruba lazım.

# Mage: Büyünün ustaları Azeroth'daki maceralarda aranan insanlardır. Yapabildikleri güçlü alan etkili büyülerle kalabalık düşman gruplarının bir numaralı tedavisidirler. Koruyucu ve güçlendirici büyüleri de büyücülerin ve grupların özelliklerini destekler.

# Warlock: Büyünün karanlık tarafında uzmanlaşan Warlock, tam bir savaş büyücüsüdür. Güçlü büyülerinin yanı sıra çağırabildiği iblisvari yaratıklarla gücüne güç katar. İlginç tarzı nedeniyle WoW'un çok tercih edilen sınıflarındandır.

# Druid: Doğanın dostu, aynı zamanda güçlü bir büyücü. Yaptığı büyüler daha çok doğaya endeksli, ama oldukça da güçlü. Ayrıca yırtıcı hayvanlara dönüşebilmesi sayesinde kayda değer bir rakip ve güçlü bir müttefik.

# Shaman: Daha çok Druid ile Warlock'ın arasında kalmış diyebiliriz Shaman için. Ancak bu sınıfların aksine Shaman dengeli bir sınıftır. Büyü yapma kabiliyeti Shaman'ın yakın dövüşte zayıf olduğu anl***** gelmez. Bu yönde düşünen pek çok maceracının son gördüğü şey, karşılaştığı Shaman'ın gürzünün savruluşudur.

Görebileceğiniz gibi birbirinden şen sınıflar var seçebileceğimiz. Önceden de dediğim gibi hangi sınıfı seçeceğiniz tamamen zevkinize ve tercih ettiğiniz oyun tarzına bağlı. Her sınıfın güçlü ve zayıf yanları var. O yüzden bir sınıfın diğerine karşı üstün olduğu söylenemez. Irkların da sınıflar üzerindeki etkisi sadece sınıf seçimini sınırlandırmaları yönünde. Onun dışında ırkların sınıfınız üzerinde güç ya da özellikleriniz üzerinde herhangi bir etkisi yok.

...sana kim olduğunu söyleyeyim

Oyun size ilk seviyelerde kolay gelebilir. Ancak onuncu-onbeşinci seviyeleri geçtikten sonra oynamanın ve ilerlemenin kat be kat zorlaştığını göreceksiniz. Buna en iyi çözüm, bu noktadan sonra yapacağınız questleri gruplar eşliğinde tamamlamak. Öldürdüğünüz yaratık üzerinden alacağınız xp azalacaktır, ama questleri bitirme şansınız da kat kat yükselecektir. Ayırca questi tamamlarken xp kesintisine uğramıyorsunuz. Parti kurmak istediğiniz zaman, oyun içinde parti aradığınıza dair ilan verebilirsiniz. Ya da en kolayı bir guilde katılın. Oyun içinde "o" tuşuna basarak o esnada üye olduğunuz guildden kaç kişinin online ve bunların kaçının haritada size yakın olduğunu görmeniz mümkün. Guild kanalınızdan (chat ekranında /g yazıp bir boşluk bırakarak guild kanalına geçebilirsiniz), guildinize bağlı diğer oyunculara ulaşıp onlardan yardım isteyebilirsiniz. Zaten oyundaki guild sisteminin en büyük amacı bu.

Bir de oyun esnasında, sonunda "Elite" yazan questlerle karşılaşacaksınız. Bu questleri tek başınıza yapmanız imkansıza yakın. Bu durumda beş kişilik grup limitini sonuna kadar kullanmalı ve taktiğinizi ve grup yapınızı iyi belirlemeniz gerekiyor. Elite questler birkaç şekilde olabiliyor. Bazılarında tek yaratık "Elite" olurken, bazı durumlarda baştan aşağı "Elite" düşmanlarla dolu mekanlara gitmeniz gerekebiliyor. Elite queste giden bir parti hazırlarken dikkat etmeniz gereken bazı hususlar şöyle:

# Dengeli bir parti kurmalsınız. Parti üyelerinin özelliklerinin birbirini tamamlamasına özen göstermelisiniz.

# Partinizde ölebilecek olan üyeleri diriltebilecek büyülere sahip bir karakter mutlaka olmalı. Bu karakter savaşlarda iyi korunmalı ve gerekmedikçe yakın dövüşe girmemeli.

# Mutlaka alan etkili büyüleri olan bir karakter alınmalı.

# Warlock, Hunter gibi özel hayvanları olan bir karakter alınmalı. Böylece beş kişi ile sınırlı olan partiniz aslında altı kişilik olur.

# Mutlaka bir "Tank" karakter olmalı. Tankın hp ve zırh değerlerinin yüksek olmasına dikkat edilmeli.

# "Buff" (güçlendirici, koruyucu vs. Büyü) ve auralar kullanabilen karakterler tercih edilmeli.

# Her dövüşten sonra, vakit bulundukça yapılan "Buff"lar yenilenmeli.

# Etkili iyileştirme büyüleri yapabilen bir karakteriniz mutlaka olmalı. Böylece grup üyelerinin ölme olasılığını düşürmüş olursunuz.

# Eğer partide iki Paladin varsa bunlar ayrı auralar açıp, bütün karakterle farklı "Buff"lar vermeli.

# Menzilli saldırısı olan bir karakter alınmalı. Böylece "Lure" yapabilir, yani yaratıklara sataşıp onları tuzağa çekebilirsiniz.

# Özellikle "Elite" zindanlara girerken, partinin ortalama seviyesinin yüksek (en az 20 ve üzeri) olmasına dikkat etmelisiniz.

# Menzilli silah kullanan karakterler zindana girmeden önce yanlarına fazladan cephane almalı. Karşınıza ne kadar yaratık çıkacağını ve zindanda ne kadar süre kalacağınızı asla bilemezsiniz.

Peki tüm bunları yapmak sizi yenilmez bir grup haline getirir mi? Elbette hayır. Herşeyden önce zamanlamanız iyi olmalı ve gözünüzü diğer grup üyelerinden ayırmamalısınız. Hp'si düşen bir karaktere zamanında müdahale etmeli, "Buff"ları zamanında yapmalı ve büyülerinizi doğru, mananızı akıllıca kullanmalısınız. Bu kadar zahmete girdiniz, peki bunun size getirisi ne? Öncelikle zindanlar ve elite questler size normal questlerden çok daha fazla xp verir. Diğer bir fayda da ödül olarak alacağınız itemlardır. Bu tarz questlerden aldığınız ödüller genellikle yüzünüze genişçe bir gülümseme yerleşmesine yeterli olur.

Yahu hepsi tamam da...

Efendim, Wow'da zengin ve mutlu olmanın tek yolu elite ve benzeri queslter yapmaktan geçmiyor. Kendinize bir meslek edinip, açık artırmalarda ürettiğiniz mamülleri satarak da köşeyi dönebilirsiniz. Bu yolda seçebileceğimiz 12 adet meslek sunmuş Blizzard bizlere. Meslekler, Birincil ve İkincil olmak üzere iki ana gruba ayrılıyorlar. Bir karakter istediği kadar ikincil meslek öğrenebilir, ancak sadece iki tane birincil meslek öğrenebilir. Bunun yanında meslekler üç kategoriye ayrılmıştır. Bunlar: Gathering (Toplama), Production (Üretim) ve Service (Hizmet)'dir. Toplama ile ilgili meslekler diğer meslekleri destekler niteliktedir. Mesela demirci iseniz madencilik de öğrenip kendi malzemenizi kendiniz çıkarabilirsiniz. Meslekleri teker teker sayıp detaya girelim biraz.

Gathering (Toplama)

# Herbalizm (Otacılık): Doğadaki bitkileri toplayabilirsiniz. (Birincil meslek, desteklediği meslek: Alchemy)
# Fishing (Balıkçılık): Ne diyebilirim ki? Balık tutarsınız. (İkincil meslek, desteklediği meslekler: Cooking, Alchemy)
# Mining (Madencilik): Oyun dünyasında bulunan kaynaklardan maden cevheri toplarsınız. (Birincil meslek, desteklediği meslekler: Blacksmithing, Enigneering)
# Skinning (Dericilik): Öldürdüğünüz hayvanların derilerini alabilirsiniz. (Birincil meslek, desteklediği meslek: Leatherworking)

Production (Üretim)

# Alchemy (Simya): Bitki vb. kaynaklar sayesinde iksirler yaparsınız. (Birincil meslek)
# Blacksmithing (Demircilik): Madenleri işleyerek silah ve zırh yaparsınız. (Birincil meslek)
# Cooking (Aşçılık): Balık, bitki gibi bileşenler ile yemek yaparsınız. (İkincil meslek)
# Engineering (Mühendislik): Mekanik makina ve silahlar yapabilirsiniz. (Birincil meslek)
# Leatherworking (Deri işleme): Topladığınız derilerden zırh, elbise gibi eşyalar yapabilirsiniz. (Birincil meslek)
# Tailoring (Terzilik): Çeşit çeşit, renk renk elbiseler yaparsınız. (Birincil meslek)

Service (Hizmet)

# Enchanting (Büyüleme): Eşyaların üzerine güçlendirici, destekleyici vb. büyüler yerleştirirsiniz. (Birincil meslek)
# First-Aid (İlkyardım): Bandajlar yaratıp bunları yaralı grup üyeleri ve kendinizde kullanarak daha çabuk iyileşirsiniz. (İkincil meslek)

Gördüğünüz gibi seçecek meslek çok. Ancak seçim yaparken, öğreneceğiniz mesleğin karakter sınıfınızla örtüşmesi de büyük önem taşıyor. Tamam, her sınıf her mesleği öğrenebilir ama, eğer kendi sınıfınız ile örtüşecek bir meslek seçerseniz oyunda bunun getirisini fazlasıyla göreceksiniz. Örneğin, eğer Warrior veya Paladin iseniz Mining/Blacksmithing ikilisi sizin için ideal olacaktır. Çünkü kendi topladığınız madenlerle kendinize silah ve zırh yapacak, bu ürünlere ayrıca masraf yapmak zorunda kalmayacaksınız. Ama kendinizi illa bir mesleğe de şartlandırmayın. Eğer bir mesleği seçtikten sonra, o mesleğin sizin oyununuzla örtüşmediğini görürseniz istediğiniz zaman o mesleği "Unlearn" yoluyla silip yerine başkasını öğrenebilirsiniz.

Ben bu büyüyü nereden öğreneceğim?

Oyunda ilerlediniz, ilk birkaç seviyenizi atladınız ve farkettiniz ki beşinci seviyede hala ilk seviye büyüleri yapıyorsunuz. Peki nasıl yeni büyüler/özellikler öğreneceksiniz? Oyunda şehir ve kasabalarda her sınıfın Trainer'ı yani eğitmeni bulunuyor. Bu eğitmenler ilk başlarda küçük, ancak seviye ilerledikçe artan ücretler karşılığı size sınıfınızın öğrenebileceği yeni özellikler öğretiyorlar. Çoğu büyünün veya özelliğin birden çok seviyesi var. Artan seviye; büyüler ve güçler için artan hasar, iyileştirme, etki süresi anl***** geliyor. Aynı zamanda bu özelliklerin seviyeleri yükseldikçe sizin daha fazla mananızı ya da enerjinizi tüketiyorlar.

Aynı durum meslekler için de geçerli, oyuna hiçbir meslek bilmeden başlıyorsunuz. Bir mesleği öğrenmek istediğinizde o mesleğin eğitmenini bulup küçük bir ücret karşılığında o mesleği öğrenmelisiniz. Toplama mesleklerinde, mesleğinize uygun toplama aletleri (madenci için kazma, balıkçı için olta vs.) elinizde olmalı, aksi halde hiçbir şey toplayamazsınız. Üretim mesleklerinde de gerekli aletleriniz olmalı. Bu tarz eşyaları mesleklerinizin malzeme satıcılarından (ya da "Supplier"lardan) kolaylıkla temin edebilirsiniz. Toplama basitçe gerçekleştiriliyor. Ancak üretim mesleklerinde iş biraz karmaşık.

Her üretim mesleğinin kendine göre tarifleri var bunlar olmadan yeni eşyalar üretemezsiniz. Bu tarifleri meslek eğitmenlerinden öğrenebilirsiniz. Bazı durumlarda öldürdüğünüz düşmanlardan da tarifler çıkabilir. Tarif sistemi aslında çok mantıklı ve basit işliyor. Kısaca anlatmak gerekirse, varsayalım ki demirci oldunuz. İlk başladığınızda çok az eşya yapabilirsiniz. Seviyeniz ilerlerken üretebileceğiniz eşya çeşidi ve sayısı kendiliğinden artmayacaktır. Bunun için bir demirci eğitmenine gidip yeni eşyaların tariflerini yine küçük bir ücret karşılığında öğrenmeniz gerekiyor. Bunları öğrendikten sonra artık tarifini öğrendiğiniz eşyayı üretebilirsiniz. Diğer üretim mesleklerinde de durum böyle.

Eğitmenlere ulaşmak da hiç zor değil. Bir şehir veya kasaba muhafızı ile konuştuğunuz zaman çıkan pencerede bulmak istediğiniz mekanların bir listesi çıkıyor karşınıza. İstediğiniz yeri seçtiğiniz zaman muhafız size orayı basit bir şekilde tarif ediyor. Aynı zamanda ekranın sağ üstündeki haritanızda da mekan işaretleniyor.

Buradan Stormwind'e nasıl gidilir kardeş?

World of Warcraft'ın haritası gerçekten çok büyük. Daha oyunun başlarında bile bir yerden bir yere yayan gitmek vakit alıyor. Bir de Azeroth'tan Kalimdor'a geçmek istediğinizi düşünün! Oyunda seyahat için birkaç yöntem var. Bunlardan en yaygını Alliance için Gryphon, Horde için de Wyvern üzerinde uçmak. Oyunda çoğu şehirde bu tarz araçlar bulmanız mümkün. Biryerden biryere uçarak gitmek için o iki yer arasındaki uçuş rotasını bilmeniz gerekiyor. Bu rotaları öğrenmenin yolu da bu uçan araç alanlarını işleten npc'lerle konuşmaktan geçiyor. Böyle bir npc ile ilk kez diyalog açarsanız o mekan ile daha önce bulunduğunuz şehirler arasında (o şehirlerdeki gerekli npclerle de konuşmanız lazım) olan tüm rotaları öğreniyorsunuz. Bundan sonra da istediğiniz zaman aynı npclerle konuşarak Gryphon veya Wyverniniz ile küçük bir ücret karşılığında seyahat edebilir, hayatınızı kolaylaştırabilirsiniz.

Ancak kabul etmek lazım ki, bir Gryphon sizi Azeroth'tan Kalimdor'a kadar taşımaz. Bu noktada da yardımımıza gemiler ve zeplinler yetişiyor. Bir liman veya havalimanına gittiğiniz zaman bu araçlar ile kıtalararsı seyahat yapabiliyorsunuz. Bu araçlar sık sık limanlara geliyorlar ve bir kıtadan diğerine gidiş yaklaşık dört dakika sürüyor. Yani korkmayın, oyun süreniz seyahatle geçmiyor. Bu araçlar da diğer her hizmet gibi ücretli.

Ama, kanımca en seveceğiniz ulaşım yöntemi, oyunun başından beri inventorynizde bulunan Heartstone ile ışınlanmak olacaktır. Bu sistemin işlemesi için öncelikle herhangi bir şehir veya kasabadaki Inn, yani hanı eviniz olarak belirtmeniz gerekiyor. Bunu da oradaki hancı ile konuşarak yapabiliyorsunuz. Heartstone'u kullanmak için herhangi bir yerde olmanız gerekmiyor. Teorik olarak heryerde Heartstone kullanabilirsiniz (Gryphon sırtı hariç tabi ki, uçarken ellerinizi bırakın da göreyim).

Heartstone, kullanıldığı zaman sizi doğrudan eviniz olarak belirttiğiniz tavernaya ışınlıyor. Yolculuk ile vakit kaybetmiyorsunuz. Ancak bunun da WoW'daki diğer herşey gibi bir bedeli var. Heartstone'u bir kere kullanınca bir saat boyunca bir daha kullanamıyorsunuz. Ayrıca Heartstone ile gidebileceğiniz tek yer eviniz olarak belirlediğiniz taverna. Ama bunu da oyun içinde istediğinizde değiştirebilirsiniz. Seçenek çok! Seçim ise size ait.

Bu miğferi kaça satarsın?

Peki, bir meslek sahibi oldunuz, kendinizi geliştirdiniz ve cicili bicili eşyalar yaptınız. Size bir tavsiye, sakın yaptığınız değerli eşyaları npc satıcılara satmayın. Bunun iki nedeni var. Birincisi; bu yaptığınız güzel eşyalar npc satıcılarda silinir. Hiçkimse onları bir daha satın alamaz, böylece o kadar uğraşarak yaptığınız o güzelim eşya kelimenin tam anlamıyla ziyan olur. İkincisi de; npc satıcılarda bu itemların para karşılığını layıkıyla alamazsınız. Npc o güzelim eşyaya öyle bir ücret öder ki, o kadar uğraştığınıza pişman mı olursunuz, yoksa ne kadar zarar ettiğinizi mi hesaplarsınız bilemezsiniz. Ama üzülmeyin! World of Warcraft'da herşeyin olduğu gibi bunun da bir çaresi var!

Efendim, sırtlayın ürettiğiniz mamülleri, doğrudan bir "Auction House", yani açık artırma evinin yolunu tutun. Burada bir "Auctioneer" ile konuşup, çıkan menüde "Auctions" tabından yarattığınız eşyaları açık artırmaya çıkarın. Belki hemen para kazanmazsınız, ama kazandığınız zaman da npc'lerin vereceğinden çok daha fazla kazanırsınız. Emeğiniz boşa gitmez. Alan da memnun olur, satan da.

Sakın burada size WoW'u tüm detayları ile anlattığımı, bu yazının sizi efendi yapacağını sanmayın. WoW'daki harikalar böyle bir yazı ile anlatılamaz, sayfalar oyundaki güzellikleri ve ipuçlarını anlatmaya yetmez. Benim burada yapmaya çalıştığım, sizin elinizden tutup ilk adımınızı atmanıza yardımcı olmaktı. Eğer bunu başarabildiysem ne mutlu bana. İlk adımı atınca gerisi gelir, merak etmeyin. Azeroth'ta, Kalimdor'da sayısız macerada görüşmek üzere!