Aşırı Sıcaklar ve İnsan Sağlığı
02.07.2007
Mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sıcaklıkları, insan sağlığı üzerine olumsuz etki yapıyor. Normalde terleme yoluyla vücut ısı kaybederek sıcaklığını sabit bir düzeyde tutar. Ancak nem aşırı yükselirse terleme yeterli düzeyde olmaz. Bu durumda ısı kaybı yetersiz kaldığından bazı sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Biz insanlar homeotermik(=endotermik=sıcakkanlı) canlılar olduğumuzdan, vücut sıcaklığımızın sabit sınırlar içinde korunması gerekmektedir. Bu sabit sınırlar; 36.6°C - 37°C arasıdır. Ancak vücudumuzdaki ısı düzenleme mekanizmaları tam mükemmel olarak çalışmadığından vücut sıcaklığımız çevre sıcaklığına veya egzersize bağlı olarak değişebilir. Ağır egzersizde vücut sıcaklığı 40°C’ye kadar çıkabileceği gibi, soğuk hava koşullarında 35.6°C’nin altına kadar inebilir.
Vücut sıcaklığının fazla yükselmesi söz konusu olduğunda, derideki kan akımı artırılarak, vücudun iç kısımlarındaki ısının kan yoluyla deriye taşınması sağlanır. Buradan da ısı havaya verilir. Deriden ısı kaybetmemizi sağlayan üç temel mekanizma vardır:
Ø Radyasyon : Elektromanyetik dalgalarla ışıma şeklinde,
Ø Kondüksiyon: Isının çevreye iletimi yoluyla,
Ø Buharlaşma : Terleme ve solunum yoluyla.
Sıcak Havada Isı Kaybetmenin Tek Yolu Terleme!
Hava sıcaklığı çok fazla yükselip, derimizin sıcaklığından fazla olduğu zaman, radyasyon ve kondüksiyon gibi ısı kaybetme yöntemleri etkisiz kalır. Bu durumda tek yol, terlemedir! Eğer kişi hava sıcaklığının derimizin sıcaklığından daha yüksek olduğu yerlerde bulunuyorsa, giysilerini doğru tercih etmelidir. Aksi halde ısı kaybının tek yolunu da kapatmış olur ve vücut sıcaklığı yükselerek risk oluşturur. Sıcak havalarda giyilebilecek en müsait elbiseler; ince, açık ve parlak renkli, deri etrafındaki hava akımına müsaade edebilecek kadar bol elbiselerdir.
Kronik Hastalığı Olan ve Yalnız Yaşayan Yaşlılara Dikkat!
TC Sağlık Bakanlığı, 25.06.2007 tarihli genelgesinde aşırı sıcak havalarda en riskli grup olarak “kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlılar”ı bildirdi. Diğer risk taşıyan gruplar ise şöyle:
Ø Dört yaşından küçük çocuklar,
Ø Yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar,
Ø Bakıma ihtiyacı olanlar,
Ø Hamileler,
Ø Aşırı kilolular,
Ø Açık alanda çalışanlar,
Ø Kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları) olanlar,
Ø Sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler,
Ø Sokak çocukları ve evsizler.
Aşırı Sıcaklardan Nasıl Korunmalıyız?
1. Saat 10.00-16.00 arası mecburi haller dışında dışarı çıkmayın, bu saatlerde denize girmeyin.
2. Dışarıda çalışmanız gerekiyorsa, mümkün olduğunca güneş altında korunmasız kalmayın, aşırı hareketlerden kaçının, sık sık tuz içeren sulu gıdalar alın. Tuz vücudunuzda suyun tutulmasını sağlayacaktır.
3. Spor yapmak için sabah ve akşam saatlerini tercih edin. Her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alın. Ağır fizik aktivitelerden kaçının.
4. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanları kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakmayın. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Aracınızı terk ederken herkesin dışarı çıktığından emin olun.
5. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alın; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklarınızı, ellerinizi, yüz ve ensenizi soğuk suyla ıslatın.
6. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketin.
7. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçının; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanın. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulayın.
8. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketin.
9. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih etmeyin.
10. Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için, bunları tüketmeyin.
Hissedilen Sıcaklık Önemli!
Aşağıda yer alan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı "sıcaklık ve bağıl neme göre Hissedilen sıcaklığın değişimi" tablosu, sıcaklığın insan vücudu üzerine etkisinde bağıl nem oranının da çok önemli olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin; sıcaklık 36°C iken bağıl nem %70 olursa, hissedilen sıcaklık 55°C oluyor ve her an termal şoka girebilecek bir duruma geliyoruz